top of page

Yazıyı Paylaş

Berlin'in Tarihi ve Modern Yüzü: Brandenburg Kapısı ve Berlin Duvarı

2.png

Nefise Taş

Kültürlerarası İletişim

Almanya’nın başkenti olan Berlin, aynı zamanda en büyük şehirlerinden biridir. Tarih boyunca çok önemli olaylara tanıklık etmiş şehir, Avrupa’nın kültürel, politik ve ekonomik merkezlerinden biri olmuştur. Tarihî geçmişinin yanı sıra Berlin’in modern yüzünü temsil eden iki önemli yapısı vardır; Bradenburg Kapısı ve Berlin Duvarı.



Berlin: Tarih ve Modernitenin Buluştuğu Şehir

Berlin, hem tarihi mimari yapılarını koruması hem de modern kültür ve sanatın merkezi olmasıyla tarih ve modernitenin buluştuğu bir şehirdir. Brandenburg Kapısı ve Berlin Duvarı, şehrin geçmişiyle ve bugünüyle ziyaretçilerini buluşturan bir nokta haline gelen simge yapılardandır. 



Brandenburg Kapısı 

Brandenburg Kapısı

Bradenburg Kapısı, Berlin’in ana sembollerinden birisidir. Soğuk Savaş dönemi için önemli olan bu kapınının hemen kuzeyinde Reichstag parlamento binası bulunur. Reichstag Batı Berlin’de, Brandenburger Kapısı Doğu Berlin yer almıştır. Duvar bu nedenle Doğu ve Batı Berlin’i fiziksel olarak ikiye bölerken ideolojik ayrımı da simgelemektedir.  Kapı 1788-1791 yılları arasında inşa edilmiştir. 


Brandenburg Kapısı'nın Tarihi

1788-1791 yılları arasında Prusya Kralı II. Friedrich Wilhelm tarafından Brandenburg Kapısı yaptırılır. Meşhur kapının mimarı Carl Gotthard Langhans’dır. Kapının tasarımı, Atina'daki Propileya'ya dayanmaktadır. 



Mimari Özellikleri- Kapı'nın Tasarımı ve Mimarisi, Quadriga Heykeli ve Anlamı

On iki sütuna, altı giriş ve altı çıkış kapısına sahiptir. Bu sütunlar toplam 5 tane yol oluşturmuştur. Vatandaşlar ise sadece dıştaki iki kapıyı kullanabilmektedir. 


Brandenburg Kapısı, 1788-1791 yılları arasında Prusya Kralı II. Friedrich Wilhelm tarafından inşa ettirilmiş, ünlü Alman mimar Carl Gotthard Langhans tarafından Berlin'in önemli bir giriş kapısı olarak tasarlanmıştır. 


Qudriga aslında bir zafer arabasıdır ve dört at tarafından çekilir. Bronzdan yapılmış bir heykeldir. Heykel, kapının tepesinde yer alır. Heykel 1973 yılında Quadriga, bir zafer arabasıdır ve dört at tarafından çekilmektedir. Bronzdan yapılmış bu heykel, kapının tepesinde yer alır. Heykel, 1793 yılında Johann Gottfried Schadow tarafından tasarlanmıştır.



Brandenburg Kapısı'nı Ziyaret Etmek 

Turistlerin ve tarih meraklılarının mutlaka görmek istedikleri Brandenburg Kapısı, hem Almanya’nın birleşmesini hem de Berlin’in tarihi boyunca karşılaştığı değişimleri temsil eden önemli bir anıttır. 



Adres ve Ulaşım Bilgileri

Brandenburg Kapısı’nın adresi, “Pariser Platz, 10117 Berlin, Almanya” olarak geçmektedir. 

Ulaşım olarak metro, tren ve otobüs kullanılabilir. 


Metro için U-Bahn: U55 hattını kullanarak Brandenburger Tor istasyonunda inebilirsiniz. Trenle gitmek isterseniz trenler, S-Bahn: S1, S2, ve S25 hatları Brandenburger Tor istasyonunda durur. 100, 200, TXL hatları Brandenburg Kapısı’na yakın yerlerden geçmektedir. 


Ziyaret Saatleri ve Ücret Bilgileri

Açık bir alanda bulunan Bradenburg Kapısı, 24 saat ziyarete açıktır. Ücretsiz olarak gezilebilir.



Etkinlikler ve Kutlamalar

Bu kapı, çeşitli etkinlik ve kutlamalara ev sahipliği yapar. 3 Ekim'de yani Almanya'nın yeniden birleşmesini kutlayan bu ulusal bayramda, Brandenburg Kapısı çevresinde çeşitli etkinlikler, konserler ve festivaller düzenlenir. 


Kapı aynı zamanda her yıl Eylül ayında düzenlenen Berlin Maratonu güzergahında yer almaktadır. 

Berlin Maratonu
Berlin Maratonu


Brandenburg Kapısı'nın Yakınındaki Önemli Yerler

Brandenburg Kapısı’nın yakınlarında yer alan turistik yerler ve aktiviteler de ziyaretçilere çeşitli deneyimler sunmaktadır. Kapının hemen doğu kısmında, Berlin’in ünlü Unter’den Linden Bulvarı başlamaktadır. Burada çeşitli restoranlar, kafeler ve mağazalar bulunur. Ayrıca, Reichstag Binası ve Holocaust Anıtı da yürüyüş mesafesindedir. 


Reichstag Binası
Reichstag Binası


Pariser Platz ve Adlon Oteli

Pariser Platz, Berlin’in en prestijli meydanlarındandır. Tarihi binaları, çeşitli ülkelerin büyükelçilik binaları görülebilir. Meydanın kuzeyinde yer alan Adlon Oteli, şehrin en lüks ve tarihi otellerinden biridir.

Unter den Linden Bulvarı

Bu bulvarın adı “Ihlamurlar Altında” anlamına gelir ve Berlin’in en büyük meydanlarından biridir. Adını, bulvarın iki tarafına sıralanan ıhlamurlardan alır. Berlin Devlet Operası, Humboldt Üniversitesi, Altes Museum ve Neues Museum bu güzergahta bulunur. 



 

Berlin Duvarı

1961’den 1989’a kadar Batı Berlin’i Doğu Almanya’dan ayıran bir “duvar”dır. Soğuk Savaş’ın en sembolik yapılarından biridir.


Berlin Duvarı

Berlin Duvarı’nın Tarihi

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın Doğu Berlin ve Batı Berlin olarak ikiye bölünmesiyle Doğu Almanya, Batı’ya kaçışları engellemek için 13 Ağustos 1961’de Berlin Duvarı’nı inşa eder. 


Duvarın İnşası ve Sebepleri

13 Ağustos 1961'de Doğu Alman hükümeti tarafından inşa ettirilir. Amaç, Batı’ya kaçışı engellemektedir. Yapı, İlk başta sadece tel örgü ve tuğlalardan geçici olarak yapılır. Zamanla sağlam beton duvarlarla güçlendirilir. 


Doğu ve Batı Almanya Arasındaki Bölünme

1945'te II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, Almanya; Sovyet, İngiliz ve Fransız bölgeleri olarak dört işgal bölgesine ayrıldı. Bu sebeple Almanya’nın başkenti olan Berlin de bölgelere ayrıldı.


Doğu Berlin’den Batı’ya 1949-1961 yılları arasında 3 milyon insan kaçtığı bilinir. Bunun üzerine Doğu Almanya hükümeti duvarı inşa etti. Duvar toplam 155 kilometre uzunluğundaydı. Yüksekliği ise 3,6 metreydi.


Duvarın Yıkılışı ve Yeniden Birleşme Süreci

1980'lerin sonlarında Sovyetler Birliği'ndeki reform hareketleri ve Doğu Avrupa'daki siyasi değişimler, Doğu Almanya'da da değişim taleplerini artırdı. 9 Kasım 1989’da Doğu Almanya hükümeti, Batı Almanya’ya serbest geçiş izninin verildiğini duyurdu. Resmi olarak yıkım süreci 1990’da başlayıp 1992’de tamamlandı. 



Berlin Duvarı’nın Kalıntıları ve Anıtları

Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından bazı kalıntılar, tarihi miras olarak kayda geçti.


East Side Gallery

Duvarın “East Side Gallery” olarak bilinen bir kısmı, dünyanın en büyük açık hava sanat galerilerinden biri haline getirilmiştir. Sanatçılar -çoğunlukla sokak sanatçıları- duvarın üzerine çeşitli resimler çizmiş ve savaş görmüş şehir, savaşa karşıtı barış yanlısı görüşlerle dünyanın gidişatına dair mesajlar vermek istemiştir.


Checkpoint Charlie

Duvarın tarihi, Soğuk Savaş dönemi ve Almanya’nın yakın tarihi hakkında bilgiler sunan bir müzedir.


Berlin Wall Memorial ve Documentation Center

Duvarın tarihi, etkileri ve şehirdeki izlerini görmek adına önemli bilgiler içeren açık hava müzesidir. 



Berlin Duvarı'nı Ziyaret Etmek

Berlin Duvarı’nı ziyaret etmek, dünyaca ünlü Berlin şehrinin Soğuk Savaş süreci boyunca yaşadıklarına tanıklık etmek için önemli bir   yapıdır. 



Adres ve Ulaşım Bilgileri

Berlin Duvarı’nın adres bilgileri şu şekildedir; “Bernauer Straße 111, 13355 Berlin, Almanya”.

Metro kullanmak isterseniz U-Bahn: U8 hattını kullanarak Bernauer Straße istasyonunda inebilirsiniz.


Trenle gitmeyi planlıyorsanız S-Bahn: S1, S2 ve S25 hatlarını kullanarak Nordbahnhof istasyonunda inebilirsiniz. Bu istasyon, anıta yürüme mesafesindedir.


Ziyaret Saatleri ve Ücret Bilgileri

Berlin Duvarı açık havada bulunduğu için 24 saat gezilebilir. Dökümantasyon Merkezi’nin ise giriş saatleri değişebilmektedir. Bu iki yere giriş ücretsizdir. 



Berlin Duvarı'nın Kültürel ve Sanatsal Yansımaları "Duvar Sanatı ve Grafiti, Film ve Edebiyat'ta Berlin Duvarı"

Berlin Duvarı, özellikle yıkılışının ardından dünya çapında bir “ifade alanı”na dönüştü. Öyle ki, savaş karşıtı sanatçılar, dünyanın sorunlarına ses vermek ve toplum önünde görünür olmasını sağlamak isteyen sanatçılar da yılda milyonlarca ziyaretçinin uğradığı bu duvarda mesajlarını vermek istediler.


Duvarın varlığı, yapılışı ve yıkılışı birçok hayata değdiği için bu hikayeler zamanla sinema ve edebiyat gibi kurgu alanlarına da dahil olmuştur. En bilinenleri arasında 2006 yılında çekilen “The Lives of Others” vardır. Florian Henckel von Donnersmarck tarafından yönetilen bu film, Doğu Almanya'da Stasi'nin (Doğu Almanya gizli polisi) vatandaşları nasıl izlediğini ve bireylerin bu baskı altında nasıl yaşadığını anlatır. 


Anna Funde tarafından yazılan Stasilan, gizli polis teşkilatı Stasi'nin etkilerini ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından insanların nasıl başa çıktığını anlatan gerçek hikayelere dayanır. 


Müzik alanında ise David Bowie’nin “Heoes” parçası ve Roger Waters’ın “The Wall”ü ise savaşın etkilerini anlatan dünyaca bilinen parçalardır.




 

Berlin'in Tarihi Mekanları

Berlin’de tarihi parlamento binaları, müzeler ve birçok yapılarıyla tarihe yolculuk yapmanızı sağlayacak noktalara sahiptir. 


Reichstag (Alman Parlamentosu)

1984’te inşa edilen parlamento, Berlin’in en önemli simge yapılarından biridir. Bina Almanya’nın parlamento binası olarak kullanılmıştır. Tarihte sıkça yangınlar meydana gelse de restore edilmiştir. Günümüzde de Almanya Federal Meclisi'ne ev sahipliği yapmaktadır.


Holocaust Anıtı

Nazi rejimi tarafından öldürülen Yahudi kurbanları anmak için yapılmış bir anıttır. Brandenburg Kapısı’nın yakınındadır. Berlin’in merkezi diyeceğimiz yerde görülen bu anıt, Mimar Peter Eisenman tarafından tasarlanmıştır.


Museum Island (Müze Adası)

Berlin'in Mitte bölgesinde, Spree Nehri üzerinde yer alan bu müze adası, dünya çapında 5 müzeyi içerir. Bu müzeler şu şekildedir;


  • Altes Museum: Antik Yunan ve Roma sanatına ev sahipliği yapar.

  • Neues Museum: Mısır koleksiyonları ve Nefertiti büstü ile ünlüdür.

  • Alte Nationalgalerie: 19. yüzyıl Avrupa sanatını sergiler.

  • Bode Müzesi: Bizans sanatından heykellere kadar geniş bir koleksiyona sahiptir.

  • Pergamon (Bergama) Müzesi: Pergamon Sunağı ve İştar Kapısı gibi antik yapılar barındırır.

  • UNESCO Dünya Mirası: Müze Adası, 1999 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir.



Berlin'in Modern Yüzü

Berlin gezinizde pek çok tarihi yapıyı ziyaret ettikten sonra günümüze yaklaşan modern yüzünü görmek isterseniz Potsdamer Platz, Friedrichshain-Kreuzberg gibi bölgeleri ziyaret edebilirsiniz.



Potsdamer Platz

Potsdamer Platz, Berlin’in modern yüzünü en iyi yansıtan bölgelerinden biridir. Şehir merkezinin kalbinde yer alır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra tamamen yıkılmış ve Soğuk Savaş’ta Berlin Duvarı tarafından bölünmüş bir alanda yer alan bu bölge, 1990’ların sonu ve 2000’lerin başında büyük bir yenileme projesiyle modern bir iş merkezi haline getirilmiştir. 


Potsdamer Platz

Bölgede pek çok eğlence mekanları ve alışveriş merkezleri vardır. Sony Center, özellikle dikkat çeken bir yapıdır ve cam kubbesiyle modern bir şehir yaşamının sembolüdür. Yaz aylarında açık hava etkinlikleri, konserler ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapar. 



Kreuzberg ve Friedrichshain Bölgeleri 

Berlin'in alternatif ve sanat dolu semtlerinden biridir. Özellikle gençler ve sanatseverler arasında popülerdir. Sanat ve kültürün iç içe geçtiği bir yerdir. Sokak sanatı ve grafiti, bu bölgede sıkça görülen sanat formlarıdır. Özellikle East Side Gallery, Berlin Duvarı'nın bir bölümünün sanatçılar tarafından boyanmasıyla oluşturulan açık hava galerisidir. 


Gece hayatı bu bölgede en çok rağbet gören sektörlerden biridir. Barlar, kulüpler ve alternatif müzik dinleme noktalarıyla meşhurdur. 



Berlin'in Yükselen Teknoloji ve İnovasyon Sektörü

Berlin, Almanya’nın mühendislik harikalarını yansıtan bir şehridir. Öncelikle şehir, Avrupa'nın en hızlı büyüyen start-up ekosistemlerinden birine sahiptir. Adlershof Science Park ve Charlottenburg Innovation Centre (CHIC) gibi teknoloji parkları burada bulunur.


Sürdürülebilir ve akıllı şehir teknolojileri, eğitim teknolojileri gibi önemli projelerin girişimlerinin desteklenmesi adına da önemli bir yerdir. 



Pratik Bilgiler ve İpuçları

Berlin, geniş alanlara yayılmış olsa da birçok turistik nokta birbirine yakındır. Şehri yürüyerek keşfetmek hem ekonomik hem de keyifli olabilir. Örneğin Müze Adası’nı gezerken erken saatlerde bölgeye varıp, kendinize bir sanat rotası belirleyip rahat kıyafetlerinizle Berlin’de sanatın tadını çıkarabilirsiniz. 



Nasıl Gidilir?

Berlin’e havalimanına uçakla, tren, taksi, otobüs gibi farklı ulaşım araçlarıyla erişebilirsiniz. Şehir toplu taşıma adına oldukça geniş imkan sunar. Metro (U-Bahn), tramvay (Straßenbahn), otobüs (Bus) ve tren (S-Bahn) ağı geniş bir şekilde hizmet verir.


Yeme-İçme Önerileri 

Berlin’de yerel tatları denemek istersiniz işte size bazı yerel lezzetler;


Berlin'e özgü sokak yemeği olan Currywurst'u mutlaka deneyin. Bu yemek, sosis üzerine özel sos ve curry tozu ile servis edilir.


Currywurst
Currywurst

Almanya'nın geleneksel yemeği olan schnitzel, Berlin'de de birçok restoranda bulunabilir. 

Berlin, birçok geleneksel Alman bira bahçesine ev sahipliği yapar. Özellikle yaz aylarında buralarda yerel biraları deneyerek hem serinleyebilir hem de şehrin tadını çıkarabilirsiniz. 



Comments


Yazıyı Paylaş

İçindekiler

Benzer Yazılar

Related Blog Post Name

Related Blog Post Name

Related Blog Post Name

İçindekiler

bottom of page