top of page

Farklı Kültürlerde Fiziksel Temas ve Anlamı

2.png

Osmancan Çekinmez

Kültürlerarası İletişim

Konuşma uzaklığı (proxemics), dokunma veya temas ise haptics (dokunma bilimi) olarak bilinen sözsüz iletişimin iki önemli dalı olup, farklı kültürlerde farklılıklar gösterir. Aslında her iki konu da birbirlerini tamamlayıcı özelliklere sahiptir.


Konuşma uzaklığı sözsüz iletişimin en eski formlarından birisidir. Ululararası İş Kültüründe Mesafe ve Alan blog yazımızda detaylarına değinmiştik. Bu yazımızda ise temasın farklı kültürlerde ne anlama gelebileceği ve dokunma duyusunun nelerden kaynaklandığını inceleyeceğiz.



Dokunma Duyusu Nasıl Gelişir?

Yakın mesafede durma hissiyatını benimsemiş kültürlerde, insanların dokunma duyusu çok daha fazla gelişmiştir. Buna karşın uzak mesafeyi tercih eden kültürlerde ise dokunmaktan kaçınılır. Zaten uzak mesafeyi tercih etmelerinin ana nedeni, dokunma duyusundan uzak olmalarıdır. 


Aslında dokunma duyusu ilk olarak bebeklikte başlayan ve edinilen bir olgudur. Bebeğini sürekli olarak kucağında tutarak büyüten kültürlerde dokunma duyusu çok fazla gelişir ve ileride o çocukların sosyal çevre ile olan bağları çok sıkı olur.


Kardeşleriyle birlikte aynı yatakta yatan çocukların dokunma duyuları, tek başına yatmaya alışkın çocuklardan daha fazla gelişir. Bundan dolayı kendilerine gerçekleştirilen dokunma duyusu onları pek rahatsız etmez ve kendileri de farkında olmadan birlikte oldukları kişilere dokunma eğilimindedir.


Buna karşın yatağı baştan ayrılmış ve kucakta büyümemiş bebekler daha bireysel bir ortamı tercih etmekte ve ileride kendilerine yapılan dokunma hareketlerini tehdit olarak algılama eğilimindedir.


Hangi şekilde çocuk yetiştirilmesi gerektiği ise kültürlerinin bir gereğidir. Kültürleri nasıl çocuk yetiştirilmesi gerektiğini nesilden nesile aktarır ve öğretir. Tabi istisnalar ve kültürel değişimler bazı farklılıklar yaratabilir. Ancak kültürün genelinden bahsedildiğinde benzer hareket ve davranış biçimlerinin gösterildiği ortadadır.




Dokunma ile ilgili Araştırmalar

"Haptics" (dokunma / temas bilimi) iletişimin dokunma ile ilgili çalışmalarına odaklanır. Yani farklı kültürlerdeki insanlara ne sıklıkla ve hangi kısımlarına dokunulacağı konusunda bilimsel araştırmaları içerir.


Dokunma ile ilgili Araştırmalar

Farklı kültürler, dokunma davranışlarını farklı biçimde değerlendirir ve yorumlarlar. İnsanlar olgunlaştıkça, kültürleri hangi tür dokunmanın ve konuşma mesafesinin bırakılması gerektiğini kendilerine öğretir.


Dokunma, insani ve sosyal gelişme için gerekli bir şey olup; hoş, tehdit edici veya inandırıcı biçimde olabilir.


Edward Hall kültürleri temaslı ve temassız kültürler olarak ayırır.

1. Temaslı kültürler: Kişiler arası mesafe çok yakın tutulur. Aynı zamanda temastan hoşlanırlar.

2. Temassız kültürler: Kişiler arasında çok uzun mesafe bırakılır ve temas minimum seviyede tutulur.


Araştırmalar dokunmanın olumlu ve olumsuz his yaratabildiği bulgusuna ulaşmıştır. Dokunma doğal olarak algılanıyorsa, duygularınız olumludur. Eğer dokunma içten bir şekilde değil ve aldatıcı biçimde algılanıyorsa olumsuz bir his edinilir.




Farklı Kültürlerde Dokunma Duyusu

El sıkışma, elle vurma, sarılma ve öpüşme gibi birçok dokunma duyusuyla iletişim kurulabilir. Bazı kültürlerde kola hafifçe dokunma veya yanaktan hafif bir şekilde öpme çok yaygındır.


Farklı Kültürlerde Dokunmaya Bakış

Latin Amerika ve Doğu Avrupa’dakiler bu tür bir dokunmadan memnun olurken, Asya kültürlerinden gelen kişiler ise tanıdıkları ile karşılaştıklarında daha az fiziksel teması tercih ederler. 


Duygularını sınırlamayı benimseyen kültürlerin, sevgiyi teşvik eden kültürlerden daha az dokunma olasılığı vardır.


Karşılaştıklarında erkeklerin erkekleri veya kadınların kadınları öpmeleri Doğu Avrupa, İspanya, İtalya, Portekiz veya Orta Doğu’da çok yaygındır. Ancak bu davranış biçimine ABD’de rastlamak çok fazla mümkün olmayabilir.


Dünyadaki önemli orandaki kültürel ifadeler dokunma ile gerçekleştirilir. Örneğin ABD’de profesyonel birisiyle veya yabancı birisiyle karşılaşıldığında sıkı bir el sıkışması yeterli ve uygun bir davranış biçimidir.


Fransa’da selamlaşmada insanların birbirlerini yanaklarından öpmeleri çok yaygındır. 


Kuzey Amerika’da çocukların kafalarına dokunma iyi bir davranış biçimiyken, Asya’da uygunsuz bir davranış olarak kabul edilir. Sebebi ise kafanın vücudun en kutsal bir parçası olarak kabul edilmesidir.


Orta Doğu’da sol el geleneksel olarak hijyenik bir amaçla kullanılmaktadır. Bu yüzden bu elle yemek yemek, hediye kabul etmek veya el sıkışmak oldukça kaba bir davranış olarak görülür.




Fiziksel Dokunma Değişimine Göre Kültürler

Fiziksel dokunma değişimine göre kültürler 3'e ayrılır:


1- Yüksek Seviye

Dokunma hissine sahip kültürlerdeki insanlar konuşurken birbirlerine çok yakın mesafede dururlar ve sık sık fiziksel temasta bulunurlar.

Örnek Kültürler: Latin Amerika, Güney Avrupa ve Orta Doğu Ülkeleri



2- Orta Seviye

Dokunma kültürüne sahip ülkelerdeki insanlar konuşurken yakın mesafede dururlar ve gerektiği zaman birbirlerine temas ederler.

Örnek Kültürler: Kuzey Amerika



3- Düşük Seviye

Dokunma hissine sahip ülkelerdeki insanlar arasında çok büyük mesafe bırakılır ve genellikle el sıkışmanın dışında fiziksel temastan kaçınılır. Hatta yolda yürürken birisinin koluna sürtünerek geçilmesi özür gerektiren bir durumdur.

Örnek Kültürler: Uzak Doğu ve Kuzey Avrupa




Farklı Kültürlerde Dokunma Hissine Neden Olan Faktörler Nelerdir?


Kontekst

Farklı kültürlerde sözsüz iletişimin nüanslarını daha iyi anlamak için yüksek-düşük kontekst kültürler arasındaki farkları bilmek çok önemlidir.


Yüksek kontekste sahip kültürlerde sözsüz iletişime çok daha fazla önem verilir. İlişkilerin çok yakın olması ve katı sosyal hiyerarşik yapıları nedeniyle derin kültürel bilgiye sahiptirler.


Yüksek kontekste sahip olan Orta Doğu, Latin Amerika ve Güney Avrupa kültürlerinde fiziksel temas sosyalleşmenin bir parçası olarak görülür. İnsanlar konuşurken, karşılaştıklarında fiziksel temas kurmaktan hoşlanırlar. Arap dünyasında erkekleri yolda el ele gezerken veya selamlaşmalarında birbirlerini öptüklerini görebilirsiniz. Ancak karşı cinsiyetten insanlar el ele dolaşmamakta ve sosyal çevre içerisinde öpüşmemektedir.


Düşük kontekst kültürler ise iletişim doğrudan bir şekilde yürütülür, ilişki başlar ve hemen sonlandırılır. Hiyerarşik yapıları ise daha esnektir. Yani çok fazla yakın ilişki kurulmaz ve kurulması da tercih edilmez. İnsanlar genel olarak mesafeli durma eğilimindedirler.


Dokunma ile ilgili kurallar kültürden kültüre değişiklik gösterir. İçinde yaşanılan iklim, yaş, cinsiyet, etnik yapısı, profesyonellik ve insanların sahip oldukları statülere göre değişiklik gösterir.



İklim

Sıcaklık farklılıkları, sosyal ve özel mesafeleri etkiler. Daha sıcak ülkelerde yaşayan insanlar genellikle yabancılara karşı daha yakın bir mesafede bulunmayı tercih ederken, soğuk iklimlerde yaşayanlar aralarında daha fazla mesafe bırakmayı tercih ederler.


P. Andersen yüksek temaslı kültürleri daha ziyade sıcak iklimlerde, buna karşın temassız kültürlerin soğuk iklimlerde bulunduğunu belirlemiştir.


Düşük temaslı kültürler, daha iş odaklı ve “soğuk” (İskandinav ülkeleri) olarak düşünülür. Buna karşın yüksek temaslı kültürler daha kişisel odaklı ve “sıcak” (Akdeniz ülkeleri) olarak kabul edilir.



Cinsiyet

Benzer ve zıt cinsiyetler arasında fiziksel temas ile ilgili olarak uygun davranış biçimleri üzerinde çok geniş kültürel görüş ve farklılıklar bulunur.


Farklı ülkelerdeki farklı cinsiyetlerle olan karşılaşmalarınızda ve temaslarınızda çok dikkatli olmanız faydalı olacaktır.


Özellikle Müslüman ülkelerdeki kadınlarla olan karşılaşmalarda mümkünse ilk elini uzatan siz olmayın. Aranızdaki mesafenin de aynı şekilde çok iyi ayarlanması gerekir.


Müslüman ülkelerde, erkeklerin ilk karşılaştıklarında birbirlerini öpmeleri yaygın bir davranış biçimi olmasına karşın, Batı dünyasında tercih edilmez hatta farklı şekillerde yorumlanabilir.


Batı dünyasında genellikle zıt cinsiyetteki kişilerin tokalaşmaları ve birbirlerini öpmeleri normal karşılanır. Ancak profesyonel karşılaşmalarda, mümkünse sadece tokalaşarak tanışmayı tercih etmek daha uygun olabilir.



Etnik Yapı

Bulunduğunuz ülkede farklı etnik yapıdan kişilerle görüşmeler gerçekleştiğinde, o ülke için genel olarak geçerli olan davranış biçimlerinin uygulanmayabileceğini unutmamak önemlidir.


Örneğin, ABD'de olduğunuzu ve görüştüğünüz kişinin Meksikalı olduğunu düşünün. Bu durumda, Latin Amerika ülkelerindeki davranış biçimlerini hesaba katmanız gerekebilir. Dünyada homojen yapıya sahip çok az ülke vardır. Kültürel yapısını en iyi koruyan ülkelerden biri olarak Japonya örnek verilebilir. Japonya'da, homojen bir kültürel yapıya sahip olduğu için, ülkenin hemen hemen her bölgesinde benzer davranış biçimlerini gözlemleyebilirsiniz.



Profesyonellik

Dokunma ve mesafe konusunda, profesyonel davranış biçimlerinin benimsenmesinde fayda vardır. Kültürel görecelik kavramı hesaba katılarak içinde bulunduğunuz kültürel davranış biçimlerine saygı gösterilmesi gerekir.


Elini sizin omuzunuza atarak ilişki kurmaya çalışan bir kültürde, ters bir davranışta bulunmanız, onların sizi yanlış tanımasına neden olabilir. (Onlarla bir ilişki kurmak istemediğinizi düşünebilirler.)


Temasın az olduğu bir kültürde yetişmiş bir kişiye sürekli temas ederek ilişki kurmak istemeniz de aynı şekilde geri tepecektir.


Farklı bir kültürle ieltişimde bulunduğunuzda, oasıl davranmanız gerektiğini Ortamı gözlemleyerek rahatça öğrenebilirsiniz. Örneğin, sosyal bir ortamda olduğunuzda, eğer karşı tarafa yaklaştığınızda o kişi farkında olmadan geri adım atmıyorsa, daha yakından konuşmanız gerekebileceği sonucuna varabilirsiniz.


Gözlem ve ön kültür araştırması yapmak çok önemlidir. Bu nedenle, gideceğiniz ülkenin kişisel mesafe ve temas ile ilgili özelliklerini önceden araştırmanız, sağlıklı iş ilişkileri kurabilmeniz için faydalı olacaktır.

Yazıyı Paylaş

Benzer Yazılar

Kültürel İletişimde Yüksek ve Düşük Kontekst Farkları: Kültürel Kodlar

Uluslararası İş Kültüründe Mesafe ve Alan

Farklı Kültürlerde Sözsüz İletişim

bottom of page