top of page

Yazıyı Paylaş

İnsani Gelişme Endeksi'nin (İGE) Kültür Üzerindeki Etkisi

2.png

Osmancan Çekinmez

Kültürlerarası İletişim

Gelişmişlik kavramının çok boyutlu olduğu günümüz dünyasında, İnsani Gelişme Endeksi (İGE) (Human Development Index - HDI), ülkelerin ilerlemesini ve refahını ölçmek için kritik bir araç olarak hizmet vermektedir. Bu yazımızda İGE'nin derinliklerine inelim ve bu endeks üzerinden ülkelerin gelişmişlik düzeylerini değerlendirmenin önemini anlamaya çalışalım.



İnsani Gelişim Endeksi Nedir?

İnsani Gelişme Endeksi (İGE), bir ülkenin gelişmişlik düzeyini değerlendirirken sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda insanların yetenekleri ve yaşam koşullarını da dikkate almanın gerekliliğini vurgulamak amacıyla oluşturulmuştur. Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilen bu bileşik ölçüm, insani gelişimin anahtar boyutlarındaki ortalama başarıları değerlendirmek için kullanılır. Bu boyutlar genellikle sağlık (doğumda beklenen yaşam süresi), eğitim (ortalama ve beklenen eğitim süresi) ve yaşam standardı (kişi başına düşen gayri safi milli gelir) gibi kriterleri içerir.


İGE, uzun ve sağlıklı bir yaşam, bilgi sahibi olma ve makul bir yaşam standardına sahip olma gibi insani gelişimin temel boyutlarındaki ortalama başarıyı özetler. İGE, her bir boyut için normalize edilmiş endekslerin geometrik ortalamasıdır. Sağlık boyutu, doğumda beklenen yaşam süresi ile değerlendirilirken, eğitim boyutu, 25 yaş ve üzerindeki yetişkinler için ortalama eğitim süresi ve okul çağındaki çocuklar için beklenen eğitim süresi ile ölçülür. Yaşam standardı boyutu ise kişi başına düşen gayri safi milli gelir ile ölçülür. İGE, gelirle ilgili göstergelerde logaritmik bir yaklaşım kullanarak, artan gelirle birlikte gelirin öneminin azaldığını yansıtır. Üç İGE boyut endeksi puanları, geometrik ortalama kullanılarak bileşik bir endekse dönüştürülür.


İGE, bir ülkenin insani gelişme düzeyini sorgulamak ve tartışmak için kullanılabilir. Örneğin, kişi başına düşen milli geliri aynı olan iki ülkenin neden farklı insani gelişme sonuçlarına sahip olabileceği sorusunu gündeme getirebilir. Bu tür karşılaştırmalar, hükümet politikalarının öncelikleri hakkında tartışmaları teşvik edebilir.


Ancak, İGE, insani gelişimin yalnızca belirli bir kısmını basitleştirir ve yakalar. Eşitsizlikler, yoksulluk, insan güvenliği, güçlendirme gibi konulara doğrudan yansıtmaz. Bu nedenle, insani gelişimin bazı önemli konularında daha geniş bir temsil sağlamak amacıyla HDRO, eşitsizlik, cinsiyet farkı ve yoksulluk gibi konulara ilişkin diğer bileşik endeksler sunar.


Bir ülkenin insani gelişme düzeyinin tam bir resmini elde etmek için, HDR istatistik eki gibi diğer göstergeler ve bilgilerle yapılan analizler gereklidir. Bu şekilde, İGE'nin ötesinde daha kapsamlı bir anlayış sağlanabilir.



İGE’nin Boyutları ve Göstergeleri Nelerdir?

İnsani Gelişme Endeksi (İGE), insani gelişimin üç temel boyutunu kapsayan normalize edilmiş endekslerin geometrik ortalamasından oluşmaktadır. Bu üç boyut sağlık, eğitim ve yaşam standardıdır. Her bir boyut, belirli göstergeler aracılığıyla ölçülmektedir:


İGE’nin Boyutları ve Göstergeleri

1. Sağlık Boyutu

Sağlık boyutu, doğumda beklenen yaşam süresi ile değerlendirilir. Bu gösterge, bir ülkede doğan bireylerin ortalama olarak ne kadar yaşayacaklarını tahmin eder ve sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini yansıtır.


2. Eğitim Boyutu

Eğitim boyutu, iki ana gösterge ile ölçülür:

  • 25 yaş ve üzeri yetişkinler için ortalama eğitim süresi: Bu, yetişkinlerin eğitim süresinin ortalama yıl sayısını belirtir.

  • Okul çağındaki çocuklar için beklenen eğitim süresi: Bu, okula giren çocukların tamamlayacağı tahmin edilen toplam eğitim süresini ifade eder.


3. Yaşam Standardı Boyutu

Yaşam standardı boyutu, kişi başına düşen brüt ulusal gelir (GNI) ile ölçülür. İGE, artan GNI ile gelirin öneminin azaldığını yansıtmak amacıyla gelir logaritmasını kullanır.



Ekonominin İGE Üzerindeki Etkisi

Ekonomi ve insan gelişimi arasında simbiyotik bir ilişki bulunmaktadır. Bir ülkenin ekonomik refahı, İnsani Gelişme Endeksi (İGE) sıralamasını şekillendirmede önemli bir rol oynar. Güçlü ve istikrarlı ekonomilere sahip ülkeler genellikle daha yüksek İGE skorlarına sahip olup, vatandaşlarına daha iyi sağlık hizmetleri, eğitim ve genel yaşam kalitesi sunmaktadırlar. Buna karşılık, ekonomik zorluklarla boğuşan ülkeler, insani gelişim hedeflerini ilerletmede engellerle karşılaşabilir ve bu da İGE performanslarını olumsuz etkileyebilir.


Ekonominin İGE Üzerindeki Etkisi


Ekonomik Büyüme ve Kalkınmanın İGE Üzerindeki Etkisi

Ekonomik büyüme, bir ülkenin vatandaşlarının refahını artırmak için kritik bir faktördür. Yüksek Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) olan ülkeler, daha fazla kaynak ayırarak sağlık, eğitim ve altyapı gibi alanlarda yatırımlar yapabilirler. Bu yatırımlar, insanların daha uzun ve sağlıklı yaşamalarına, daha iyi eğitim almalarına ve daha yüksek yaşam standartlarına sahip olmalarına olanak tanır.


Bilindiği üzere, insanların temel ihtiyaçları başlangıçta sadece yemek ve barınmak olarak algılanırken, çağımızda artık farklı alanlarda da ihtiyaçların karşılanması zarureti doğmuştur. Bir ülkede doğan bir vatandaşın ihtiyaçları çağımız standartlarında ne ölçüde karşılanmaktadır? Ekonomik yaşam ülkeleri ekonomik açıdan iki şekilde değerlendirmemize imkan sağlar. Birincisi GSMH olup, ülkeler bu kritere göre değerlendirilmektedir. Tabi ki bu değerlendirme nominal değerler üzerinden yapılmaktadır. Yani, bir ülke vatandaşlarının verilen bir yıl için ürettikleri toplam mal ve hizmetlerin, belli bir para birimi karşılığındaki değerinin toplamıdır.


Ancak bu değerlendirme, ülke koşulları dikkate alınarak yapıldığında artık o ülkedeki “satın alma gücü paritesi”nin devreye sokulması gerekmektedir. Satın alma gücü paritesi, ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldıran para birimi dönüştürme oranıdır. Eldeki toplu bir para, parite oranı ile farklı bir para birimine dönüştürüldüğünde, tüm ülkelerde aynı sepetteki mal ve hizmetler satın alınabilir. İnsani gelişme endeksinin oluşturulmasında da satın alma gücü paritesi kullanılmıştır.



Gelir Dağılımı ve Ekonomik Eşitsizliklerin İGE'ye Yansımaları

Ekonomik büyüme her ne kadar İGE üzerinde olumlu etkiler yaratabilse de, gelir dağılımındaki eşitsizlikler bu etkileri zayıflatabilir. Gelir dağılımındaki dengesizlikler, toplumun belirli kesimlerinin sağlık, eğitim ve diğer temel hizmetlere erişimini sınırlayarak genel refah düzeyini düşürebilir. Satın alım gücü zayıflayan kesimler, ya sesini yükseltir ya da kültürlerinin gereğini yerine getirerek yeni koşullara ayak uydurur. Örneğin, Hindistan’da 100 $ geliri olan bir kişi, daha gelişmiş bir ülkede 1000 $ ile geçinmeye çabalayan insanların satın alma gücüne erişebilir. Ancak yaşam standartları açısından değerlendirildiğinde aynı koşullardan söz etmek mümkün olmayabilir. Bu koşullarda hijyen, ürünlerin sağlıklı olması ve standartların yerine getirilmesi pek önem verilmez. İlk olarak temel ihtiyaçlarının karşılanması için çaba harcanmaktadır.


Sonuç olarak, ekonomik faktörler, İGE üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Bir ülkenin ekonomik performansı, vatandaşlarının yaşam kalitesini ve insani gelişim düzeyini doğrudan etkiler. Bu nedenle, İGE’yi iyileştirmek isteyen ülkeler, ekonomik büyümeyi ve gelir dağılımını dengeli bir şekilde yönetmeye yönelik politikalar geliştirmelidir.



Hofstede Kültür Boyutları ve İGE

Hofstede’nin kültür boyutlarının ülkelerin İnsani Gelişme Endeksi (İGE) ile bir ilişkisi var mıdır? Bu sorunun cevabını, Hofstede’nin belirlediği dört önemli kültür boyutunu inceleyerek arayalım.


Güç Mesafe Endeksi

Güç Mesafe Endeksi (Power Distance Index), toplumlarda bireyler arasındaki eşitsizliklere olan bakış açısını ifade eder. Bu endeks, bir ülkedeki kurumların ve organizasyonların daha az güçlü üyelerinin, gücün eşit olmayan şekilde dağıldığını beklediği ve kabul ettiği anlamına gelir. Güç Mesafe Endeksi yüksek olan toplumlarda bireylerin “eşitlik” ilkesi tam olarak gerçekleştirilememektedir. Buna karşılık, güç mesafe endeksinin düşük olduğu ülkelerde İGE'nin yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Bu durum, eşitlik ilkesinin daha fazla benimsendiği toplumlarda insan gelişiminin daha ileri düzeyde olduğunu göstermektedir.


Ferdiyetçilik

Hofstede’nin ikinci önemli kültürel boyutu “Ferdiyetçilik”tir (Individualism). Ferdiyetçilik boyutunda yüksek skor alan toplumlar bireyci, düşük skor alan toplumlar ise kolektivist olarak nitelendirilir. Bireyci toplumlarda insanlar sadece kendileri ve kendi ailelerine odaklanırlar. Kolektivist toplumlarda ise insanlar gruplara ait olup, grup kararlarını sorgusuz kabul ederler. Ferdiyetçilik boyutunda yüksek skora sahip olan ülkeler genellikle İGE'de de üst sıralarda yer almaktadır. Bu, bireysel özgürlük ve kişisel gelişimin daha fazla önemsendiği toplumların insani gelişim açısından daha ileri düzeyde olduğunu ortaya koyar.


Erkeksilik

Hofstede’nin üçüncü önemli boyutu “Erkeksilik”tir (Masculinity). Yüksek erkeksilik skoruna sahip olan toplumlar rekabet ve başarı odaklıdır. Bu toplumlarda kadınların sosyal yaşamdaki rolleri genellikle düşüktür. Buna karşılık, feminen (erkeksilik skorunun düşük olduğu) toplumlarda ise hayat kalitesi ve diğer insanlara olan ilgi ön plandadır. İGE'nin yüksek olduğu toplumlarda kadın ve erkek hakları daha eşit olup, bazen kadınların etkisi daha belirgin olabilmektedir. Bu da insani gelişim açısından cinsiyet eşitliğinin önemli bir faktör olduğunu göstermektedir.


Heveslilik

Hofstede’nin dördüncü boyutu “Heveslilik”tir (Indulgence). Bu boyut, insanların arzularını ve dürtülerini kontrol etme gayreti olarak tanımlanır. Heveslilik boyutunda yüksek skor alan toplumlar, yaşamın tadını çıkarmak ve eğlenmek gibi arzularını nispeten özgürce tatmin ederler. Baskı boyutunda yüksek skora sahip olan toplumlar ise ihtiyaçların memnuniyetini kontrol eder ve katı sosyal normlarla düzenler. İGE'nin yüksek olduğu ülkelerde heveslilik endeksi genellikle orta ve üst düzeye yakındır. Bu, insanların hayatlarından daha fazla zevk aldıkları ve yaşamdan keyif aldıkları toplumların insani gelişim açısından daha ileri düzeyde olduğunu göstermektedir. Ancak, gelir düzeyi düşük olan ama gelecek kaygısı yaşamayan toplumlarda da yüksek heveslilik skorları görülebilir.


Sonuç olarak, Hofstede’nin kültürel boyutları, ülkelerin İGE performansları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu görüyoruz. Güç mesafesi, ferdiyetçilik, erkeksilik ve heveslilik boyutları, bir toplumun insani gelişim düzeyini şekillendiren önemli faktörlerdir.



İnsani Gelişim Endeksi: Ülkeler - 2024

İnsani Gelişim Endeksi ve Bileşenleri raporunda, 193 ülkenin İGE hesaplanması sonucunda 4 kategori altında gruplanıyor.


  • Çok Yüksek: 69 Ülke

  • Yüksek: 49 Ülke

  • Orta: 42 Ülke

  • Düşük: 33 Ülke





En Yüksek ve En Düşük İGE Puanlarına Sahip Ülkeler

En Yüksek İGE Puanlarına Sahip Ülkeler:

  1. İsviçre

  2. Norveç

  3. İzlanda

  4. Hong Kong, Çin (SAR)

  5. Danimarka ve İsveç (eşit puan)

En Düşük İGE Puanlarına Sahip Ülkeler:

189. Nijer

192. Güney Sudan

193. Somali



Listeden Dikkat Çeken Ülkeler ve Kültürel Özellikleri

İsviçre: En yüksek İGE puanına sahip olan İsviçre, yüksek yaşam standardı, uzun ömür beklentisi ve güçlü eğitim sistemi ile öne çıkmaktadır. Kültürel olarak İsviçre, yüksek yaşam kalitesi ve sosyal refahıyla bilinir.


Norveç: İkinci sırada yer alan Norveç, güçlü sağlık sistemi, eğitimde yüksek başarı ve ekonomik refahıyla dikkat çekiyor. Norveç’in kültürel değerleri arasında sosyal eşitlik ve çevresel sürdürülebilirlik önemli bir yer tutar.


Hong Kong: Üçüncü sırada yer alan Hong Kong, dinamik ekonomisi ve yüksek yaşam standardı ile öne çıkıyor. Eğitimdeki başarısı ve sağlık hizmetlerine erişim, İGE puanının yüksek olmasını sağlıyor. Hong Kong'un kültürel çeşitliliği ve iş dünyasındaki dinamizmi de dikkat çekicidir.


Yemen ve Burundi: En düşük İGE puanlarına sahip ülkeler arasında yer alan Yemen ve Burundi, düşük yaşam standardı, sınırlı sağlık hizmetleri ve düşük eğitim seviyeleri ile dikkat çekiyor. Bu ülkeler, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik zorluklarla mücadele etmektedir.


Türkiye: Türkiye'nin 2024 İnsani Gelişme Endeksi (İGE) değeri 0.855 olarak kaydedildi—bu değer ülkeyi Çok Yüksek İnsani Gelişme kategorisine sokarak 193 ülke ve bölge içinde 45. sıraya yerleştirdi. 1990 ile 2022 arasında Türkiye'nin İGE değeri 0.598'den 0.855'e yükseldi, bu da %43.0'lık bir artışı temsil ediyor.

1990 ile 2022 arasında Türkiye'nin doğumda beklenen yaşam süresi 10.8 yıl, tahmini okullaşma süresi 10.8 yıl ve ortalama okullaşma süresi 4.4 yıl değişti. Türkiye'nin kişi başına düşen millî geliri (GNI) ise 1990 ile 2022 arasında yaklaşık %154.3 oranında değişti.



Sonuç Olarak

İnsani Gelişme Endeksi (İGE), bir ülkenin sağlık, eğitim ve yaşam standardı gibi temel göstergeleri ile ekonomik refahını ölçen önemli bir endekstir. Kültür ise bir toplumun değerleri, inançları, gelenekleri ve sosyal yapılarıyla şekillenen derin bir yapıdır. İGE'nin kültür üzerindeki etkisi, bu göstergelerin toplumların yaşam kalitesi üzerindeki yansımalarını ortaya koyar. Örneğin, bir toplumun eğitim seviyesi ve sağlık altyapısı, o toplumun kültürel değerlerine ve sosyal yapılarına doğrudan bağlıdır. Bu bağlamda, İGE'nin yüksek olduğu ülkeler genellikle eğitim ve sağlık hizmetlerine daha fazla yatırım yapma eğilimindedirler, bu da kültürel ve sosyal kalkınmayı destekler. Diğer yandan, İGE düşük olan ülkelerde bu göstergelerdeki eksiklikler, kültürel ve sosyal yapıların zayıf noktalarını da yansıtabilir. Dolayısıyla, İnsani Gelişme Endeksi, kültürel faktörlerle birlikte değerlendirildiğinde, bir ülkenin toplumsal kalkınma sürecinde kültürel dinamiklerin nasıl bir rol oynadığını anlamamıza yardımcı olur.

Comments


Yazıyı Paylaş

Benzer Yazılar

Hofstede Kültür Boyutları

Küreselleşme ve Kültür

Medeniyet ve Kültür

bottom of page