top of page

Farklı Kültürlerde Sözsüz İletişim

2.png

Osmancan Çekinmez

Kültürlerarası İletişim

Sözsüz iletişim, sözlerin ötesinde, beden dilimizle, mimiklerimizle ve jestlerimizle kendimizi ifade etme sanatıdır. Bu iletişim şekli, özellikle farklı kültürlerden insanlarla anlaşmaya çalışırken, dil engellerini aşmamıza yardımcı olur. Bu yazımızda, sözsüz iletişimin detaylı açıklamasına ve farklı kültürlerde nasıl değişebildiğini keşfedeceğiz. Vücut dilinin iletişimdeki önemi, jestlerin kültürlerarası farklılıkları ve yanlış anlaşılmaları nasıl önleyebileceğimiz üzerine yoğunlaşacağız.



Sözsüz İletişim Nedir?

Sözsüz iletişim, günlük yaşamımızda önemli bir rol oynar. Özellikle farklı kültürlerden insanlarla iletişim kurulduğunda ve ortak dilin iyi bilinmediği durumlarda, sözsüz iletişimin değeri artar. Kelimeleri desteklemek ve dildeki boşlukları doldurmak için vücut dili ve jestler daha sık kullanılır.


İletişimin büyük bir kısmı (~%70) vücut diliyle gerçekleştirilir. Araştırmalar, iletişimde kelimelerin ve sözlü iletişimin yalnızca %7'lik bir paya sahip olduğunu; vücut hareketlerinin (%55) ve ses tonu, modülasyon ile duraklamaların (%38) payının ise çok daha büyük olduğunu göstermektedir.


Sözsüz iletişimin boyutlarını anlamak için, konuşma sırasında davranışlarımıza odaklanmamız gerekir. Farkında olalım veya olmayalım, vücudumuz konuşmanın seyrine göre tepkiler verir ve karşı tarafa sinyaller gönderir. Vücut dili kapatılamaz ve genellikle fikirlerimizi, işittiğimiz kelimeler ve edindiğimiz vücut dili bilgileri şekillendirir.


Sözsüz davranışlar kültürden kültüre değişir. Destekleyici olarak görülen bazı jestler, başka kültürlerde tehdit olarak algılanabilir. Örneğin, Güney Avrupa'da insanlar kendilerini ifade etmek için yoğun vücut dilini kullanırken, Japon kültüründe vücut dili daha saklı tutulur. Bu nedenle, jestler açıkça yapılmadığında, iletişimde daha fazla sorun yaşanabilir.



İletişim Sırasında Sözsüz Mesajlar Nasıl Yürütülür?

İletişim sırasında sözsüz mesajlar, tekrar etme, çelişki veya tartışma, tamamlayıcı, yerine geçme, düzenleme ve vurgulama gibi birçok şekilde desteklenir.


Tekrar Etme: Sözlü bir mesajı güçlendirmek için kullanılan jestlerdir. Tartışma konusu olan konuyu işaret ederek, konunun tekrarını sağlayabilirsiniz.


Tartışma: Sözlü veya sözsüz mesajlar aynı etkileşim içerisinde bazen zıt ve çelişkili hale gelebilir. Sözlü olarak doğru bir ifadeyi açıklayan bir kişi göz kontağından kaçınıyorsa, alıcıya karışık bir mesaj gönderir. Birçok sebepten dolayı oluşan çelişkili mesajlar genellikle belirsizlik, muğlaklık veya gerilim anlarında ortaya çıkar.


Tamamlayıcı: Sözsüz mesajlar, sözlü mesajları desteklemek amacıyla kullanılır. Yapılan bazı hareketler, sözlü mesajları tamamlayıcı nitelik taşır.


Yerine Geçme: Bazen, sözsüz mesajlar iletişim için tek bir kanal haline gelebilir. Bu nedenle, yüz ifadeleri, vücut hareketleri ve bazı his ve niyetlerde vücudunuzun nasıl bir şekil alacağını ve karşı tarafı nasıl etkileyeceğinizi önceden gözden geçirmelisiniz.


Düzenleme: Sözsüz davranışlar, görüşmelerimizi düzenler. Örneğin, bir kişinin koluna dokunarak o kişiyle konuşmak istediğinizi veya konuşmasını durdurmak istediğinizi belirtebilirsiniz.


Vurgulama: Sözsüz mesajlar, dokunma, ses tonunun alçalması veya yükselmesi ve jestlerle vurgu yapmak için kullanılır. Ancak kültürden kültüre vurguların şiddeti farklılık gösterir. Örneğin, Rusya'da sesinizi yükselterek yapılan vurgudan iyi bir sonuç elde edilebilirken, aynı hareketi Hindistan'da yapmak görüşmeyi sonlandırabilir.


İletişimde iki taraf vardır: mesaj veren ve mesaj alan.


Mesaj Veren:

  • Düşünce: Verilecek olan mesaj konusu, kişinin kafasında oluşturulur.

  • Kodlama veya şifreleme yapılır ve karşı tarafa iletilir.


Mesaj Alan:

  • Algılama: Gelen mesaj, insan beyni tarafından algılanmaya çalışılır.

  • Anlama: Daha sonra gelen mesajın gelme şekline göre şifresi çözülür.


Bu bilgi transferi, özellikle farklı kültürler arasında gerçekleştiğinde, daha fazla anlaşmazlığa neden olabilir. İletişimde her iki taraf için ayrılacak zaman ideal olarak yarı yarıya olmalıdır. Ancak bazı taraflar konuşmayı, diğerleri ise dinlemeyi tercih edebilir.


Ayrıca, bazı kültürlerde, konuşma esnasında gerçekleşen sessizlik süresi boyunca iletişim sonlanmaz ve devam eder. Örneğin, Japonlarla yapılan görüşmelerde, Japonlar yoğun konsantrasyon gösterdikleri zaman sessizliğe bürünür ve bu süreçte konuyu kafalarında değerlendirirler. Bu sürede konuşma konusunda ısrarcı olmanız, görüşmenin kötü sonuçlanmasına neden olabilir. Konuşma hakkı karşı tarafa geçtiğinde, sabırlı bir şekilde karşı tarafın vereceği cevabı beklemeniz gerekir.



Sözsüz İletişim Unsurları Nelerdir?

Sözsüz İletişim Unsurları Nelerdir?

Yüz ifadeleri, göz kontağı, jestler, vücut hareketleri, bedenin genel duruşu, fiziksel görünüm, mesafe, dokunma ve zaman kullanımı gibi bedensel hareketlerle kendimizi ifade ederiz. Kıyafetlerimiz, aksesuarlarımız ve hatta kullandığımız kokular bile karşı tarafı etkileyebilir.


Sözsüz davranışlar, sözlü mesajlara eşlik edebilir veya bağımsız olarak kullanılabilir. Çoğu zaman bilinçsizce gerçekleştirilen bu hareketler, sözlü anlatım ile çeliştiğinde, insanlar genellikle sözsüz davranışlara daha fazla ağırlık verir.



Yüz ifadeleri

Bir kişinin yüzü, düşüncelerini ve duygularını gösterir; duygularını gülümseme, kaş çatma, kaş kaldırma, esneme veya dudak bükme yoluyla iletir. Gözlerin ve ağzın çevresindeki alanlar çok fazla bilgi verir. Yüz ifadeleri etkileşim esnasında sürekli olarak değişir ve alıcı tarafından dikkatle izlenir. Bu yüzden alıcının duygusal durumu yüz hareketlerine yansır. Ayrıca, insanların yüzleri kişilikleri hakkında bilgi kaynağı gibidir. Örneğin, ağzı kıvrık olan bir kişi hakkında arkadaş canlısı, neşeli, yardımsever, nazik, hoş ve mizah yeteneğine sahip olduğu gibi sıfatlar verilebilir.


Yüz ifadeleri, duyguların gizlenmesi ve sahte duyguların gösterilmesi amacıyla kullanılır. Bizler de farkında olmasak da gün içinde bilinçli veya bilinçsiz olarak çeşitli yüz ifadeleri yaparız. Bazen, daha önce bize söylenmiş bir şey için ilgilenmiş gibi görünebiliriz. Bunu, karşı tarafı kırmamak ve iyi bir ilişki kurmak için yaparız. Eğer sözlü ve sözsüz mesajlar arasında bir çelişki varsa, alıcı genellikle iletişimde bulunan kişinin duygusal durumuna ve sözlerinin doğruluğuna inanma eğilimindedir. Bu durum, alıcının mesaj gönderenin sözcüklerinin arkasındaki anlamı anlamak için yüz ifadelerine büyük ölçüde güvendiğini gösterir.



Göz Kontağı

Göz kontağı, sosyal etkileşimlerde önemli bir rol oynar ve kültürel normlar doğrultusunda farklı şekillerde yorumlanabilir.


Avrupa kültüründe ve Amerika'da göz kontağı kurulamıyorsa, karşı taraf sizi utangaç veya yetersiz bir kişi olarak düşünebilir.


Orta Doğu kültürlerinde, direkt göz kontağı genellikle saygı ve dikkatin bir göstergesi olarak kabul edilir, özellikle erkekler arasında. Ancak, cinsiyetler arası etkileşimlerde, özellikle kadınlarla konuşurken, fazla göz kontağı yapmak bazen uygunsuz olarak görülebilir. Bu, kültürel olarak belirlenen sınırların göz önünde bulundurulmasını gerektirir.


Latin Amerika ülkelerinde ise göz kontağı genellikle sıcaklık ve samimiyetin bir ifadesi olarak değerlendirilir. İletişim sırasında karşı tarafa direkt bakmak, kişisel ilginin ve konuşulan konuya olan bağlılığın bir işareti olarak görülür. Bu nedenle, bu bölgelerde iletişim kurarken göz kontağını sürdürmek, güven oluşturmanın ve ilişkileri güçlendirmenin bir yolu olarak önem taşır.


Asya kültürlerinde, özellikle Çin ve Japonya gibi ülkelerde, aşırı göz kontağı bazen rahatsızlık verici olarak algılanabilir. Bu toplumlarda mütevazılık ve saygı çok önemli olduğundan, aşırı direkt göz kontağı, agresif veya saygısız olarak yorumlanabilir. Bu nedenle, bu tür kültürel bağlamlarda iletişim kurarken göz kontağı dengeli bir şekilde kullanılmalı ve karşınızdakinin rahatlığı gözetilmelidir.



Jestler

Jestler, iletişimde kelimelerin yanı sıra anlam taşıyan vücut hareketleridir ve kültürel bağlama göre farklılık gösterir.


Jestler, bir düşünceyi veya duyguyu ifade etmek, sözlerin yerini almak, konuşma akışını düzenlemek veya bir noktayı vurgulamak için kullanılabilir.


Örneğin, Amerikalılar konuşurken genellikle ellerini ve kollarını enerjik bir şekilde kullanırlar, bu da onların doğrudan ve açık iletişim tarzını yansıtır. Fransızlar ve İtalyanlar ise jest kullanımında daha da coşkuludurlar; özellikle İtalyanlar, anlatımlarını güçlendirmek için ellerini sık sık ve geniş bir yelpazede kullanırlar. Bu, bu kültürlerde jestlerin ne kadar hayati bir iletişim aracı olduğunu gösterir.


Asya kültürlerinde jestler daha az yaygın ve genellikle daha sınırlıdır. Örneğin, Japonlar genelde konuşurken daha az jest kullanır ve iletişimde görsel ifadeler yerine sözel ifadelere daha fazla önem verirler. Malezya'da ise kafa, ruhani bir öneme sahip olduğu için kafaya dokunmak kesinlikle tabudur.


Bu durum, jestlerin yalnızca kelimelerle değil, aynı zamanda sosyal ve dini normlarla da yakından ilişkili olduğunu ve kültürden kültüre nasıl önemli farklılıklar gösterebileceğini gösterir. Her kültürde jestlerin kullanımı, o kültürün iletişim normlarını ve sosyal değerlerini yansıtarak, bireyler arası etkileşimde belirleyici bir rol oynar.



Vücut Dili

Vücut dili, iletişimde kritik bir rol oynar ve bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır. İletişimde ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi doğal bir şekilde yansıtmanız, samimiyetinizi artırır ve mesajınızın daha etkili olmasını sağlar. Kendinizi ifade ederken jest yapmanız gereken durumları zorlamayın; yerine, kelimeleriniz ve durumun gerektirdiği hareketlerle uyumlu jestler kullanın. Jestlerinizin inandırıcı olması önemlidir; bu nedenle, jestlerinizi doğal ve akıcı bir şekilde yapmaya özen gösterin. Bununla birlikte, jestlerinizi basit ve açık tutarak ve iyi bir zamanlama ile uygulayarak iletişiminizi güçlendirin.


Vücut dilini doğru kullanmak, yanlış anlaşılmaları önlemek için de önemlidir. Karşı tarafın vücut dilini dikkatle gözlemleyin ve mümkün olduğunca empati kurarak hareket edin. Karşınızdaki kişinin neden belirli bir şekilde davrandığını anlamaya çalışın ve hiçbir ön yargıya kapılmadan iletişimi sürdürün.


Sizin doğru bulduğunuz davranışların başka bir kültürde yanlış anlaşılabileceğini unutmayın. Farklı kültürlerden kişilere karşı sabırlı olun ve onların bakış açılarına saygı göstermeye çalışın. Eğer bir şeyi anlamadıysanız, hemen sorun. Çünkü ilerleyen zamanlarda bu konunun üzerine tekrar dönme şansınız olmayabilir ve yanlış anlamalar o zaman başlayabilir. Anlayış ve saygı, farklı kültürlerle etkili bir şekilde iletişim kurmanın anahtarıdır.



Vücut Dilinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

  • Düşüncelerinizi, duygularınızı ve gözlemlerinizi doğal bir şekilde vücut dilinizde yansıtmaya çalışın.

  • Jest yapılacak durumlar yaratmak yerine jestlerinizi doğal ve içsel bir şekilde kullanın.

  • Kelimelere ve duruma göre vücut hareketlerinizi ayarlayın ve jestlerinizin inandırıcılığına dikkat edin.

  • Jestlerinizi düz ve yalın bir şekilde yapın ve zamanlamasına özen gösterin.

  • Vücut dilinizin doğal ve içsel bir tarzı olmasına dikkat edin.



Vücut Dili ve Genel Anlamları Nelerdir?

Vücut Dili

Anlamı

Çabuk Aktif ve dik durma

Güven

Ellerin kalçada durması

Saldırıya hazır bir durum

Bacakların çaprazlama tutularak oturulması, ayağın hafifçe yere vurulması

Can sıkıntısı

Bacakların birbirinden ayrı tutulması

Açık ve gevşek bir durum

Kollar gögüste kenetlenmiş

Savunma

Eller cepte yürümek, omuzlar kambur bir halde

Üzgün

Elin yanakta olması

Değerlendirme ve düşünme

Dokunma, hafifçe burnun sürtülmesi

Reddetme, şüphe, yalan söyleme

Gözlerin oğuşturulması

Şüphe, inanmama

Ellerin arkada kenetlenmesi

Öfke, hüsran, endişe

Ayak bileklerinin kenetlenmesi

Endişe

Başın ellerin arasında alınması, gözlerin mahzun olması

Can sıkıntısı

Ellerin sürtünmesi

Beklenti

Ellerin kafanın arkasında kenetlenmesi, bacakların çapraz durması

Güven, üstünlük

Avuç içi açık durması

İçtenlik, açıklık, masumiyet


Burnun sıkılması, gözler kapalı

Negatif değerlendirme

Parmak kütletme

Sabırsızlık

Parmakların çan yapılması

Otorite

Saçların okşanması ve saça vurma

Kendine güven eksikliği, güvensizlik ortamı

Başın eğilmesi

İlgi

Çeneye vurma 

Karar vermeye çalışıyor 

Aşağıya bakma, başın diğer tarafa dönmesi 

İnanmama

Tırnakların yenmesi

Güvensizlik, sinirlilik

Kulağın çekilmesi

Kararsızlık



Farklı Kültürlerde Sözsüz İletişim

İletişim esnasında bir kişinin sadece ne söylediğine dikkat edilmesi ve ayrıca o kişinin vücut hareketlerinin de gözlenmesi gerekir. Özellikle Japonlar ve Çinliler "hayır" demekten kaçınır; kültürleri, karşı tarafa olumsuz bir cevap verilmesini engeller. Bu yüzden size "evet" olarak verilen cevap gerçeği yansıtmayabilir. Bu durum, kişinin vücut hareketlerinin, yüz ifadelerinin ve mimiklerinin iyi incelenmesini gerektirir; gerçekten ne söylemek istediğinin anlaşılması için bu önemlidir. Elbette, sözsüz iletişimleri doğru yorumlayabilmek için o kültür hakkında deneyim sahibi olmanız gerekir. Japonlarla yapılan görüşmelerde tercümandan ziyade, gruptaki en yaşlı kişiye odaklanmanız ve bu kişinin yüz ifadesini incelemeniz doğru iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır.


Farklı kültürlerle yapacağınız her görüşme, deneyimlerinizi artıracaktır. Yanlış anlaşılmaları önlemek için sözsüz iletişime büyük önem vermeniz gerekmektedir. Görüşmelerde nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda kendinizi sürekli olarak uyarmanız ve kendi stilinizi geliştirmeniz faydalı olabilir. Konuştuktan sonra, karşı tarafa bir süre vererek bu süre zarfında karşı taraf üzerinde odaklanabilirsiniz. Karşı taraf değerlendirmesini bitirdikten sonra konuşmaya başlamanız doğru bir davranış olacaktır. Sürekli olarak uyanık olun ve anlaşılmayan konuların anında çözümlenmesini sağlayın.


Farklı kültürlerle iletişim kurarken, karşı tarafın anlayamayacağı jestlerin yapılmaması önemlidir. Örneğin, bir Japon'un utanç durumunda çıkardığı "saa" sesi veya Türk kültüründeki bazı jestler karşı tarafça yanlış anlaşılabilir. Kültürler arası iletişimde, evrensel olarak anlaşılan jestler gibi, küçük yanlış anlaşılmalar dışında her kültürde aynı anlamı ifade eden jestlere odaklanmak faydalı olabilir.


Amerikalılar arasında rahat bir mesafe genellikle en az üç ayak (yaklaşık bir metre) olurken, İtalyanlar, Meksikalılar ve Araplar daha yakın mesafede iletişim kurmayı tercih eder.

Meksikalılar fiziksel temasa özellikle önem verirler. Buna karşılık, Japonlar ve İngilizler daha geniş bir kişisel alanı tercih ederler.


Her kültürde mahremiyet ve gizlilik anlayışı farklılık gösterir. İletişimde karşılıklı saygı ve anlayış göstermek, kültürel farklılıkların üstesinden gelmede önemlidir.



Sonuç Olarak

Vücut dili ve jestler, iletişimin ayrılmaz bir parçasıdır ve doğru kullanıldıklarında mesajlarımızı destekleyerek daha güçlü iletişim kurmamıza olanak tanır. Bu nedenle, jestlerinizi ve vücut dilinizi bilinçli kullanarak, sözlü ifadelerinize güç katmak ve iletişiminizin etkinliğini artırmak önemlidir. Ayrıca, farklı kültürler arası iletişimde vücut dilinin ve jestlerin farklı anlamlar taşıyabileceğini unutmamak, yanlış anlaşılmaları önlemek ve sağlıklı ilişkiler kurmak için hayati önem taşır. Bu bilinçle hareket etmek, kültürlerarası duyarlılığı artırır ve karşılıklı anlayışın köprülerini güçlendirir.


İletişimde sabır ve empati, özellikle farklı kültürlerden bireylerle etkileşimde olunduğunda, başarılı diyalogların temel taşlarıdır. Herhangi bir iletişim kurulurken, karşı tarafın kültürel arka planını anlamaya çalışmak ve onların iletişim tarzına saygı göstermek, yalnızca mesajlarımızın doğru bir şekilde iletildiğinden emin olmakla kalmaz, aynı zamanda daha derin ve anlamlı ilişkilerin geliştirilmesine de katkıda bulunur. Bu yüzden, farklılıkları kutlamak ve bu farklılıklardan öğrenmek, küresel bir toplumda etkili bir şekilde yer almanın anahtarıdır.

Yazıyı Paylaş

İçindekiler

Benzer Yazılar

Farklı Kültürlerde Dil

Hızlı ve Yavaş Mesajlar

Farklı Kültürlerde Fiziksel Temas ve Anlamı

İçindekiler

bottom of page